Kolik Hakkında Bilinmesi Gerekenler

kolik nedir?

Kolik, belirgin bir sebep olmaksızın, üç hafta veya daha uzun, haftada üç gün veya daha fazla, günde üç veya daha fazla saat süren yoğun, yüksek sesli ve kontrol edilemeyen ağlama nöbetleri olarak tanımlanabilir. Bu nöbetler genellikle ikinci ve dördüncü haftalar arasında başlar. Bu, günün veya gecenin herhangi bir saatinde, çoğunlukla 18:00 ve gece yarısı olabilir.

Çocukların yaklaşık beşte birinde kolik vardır. Kolik, kız ve erkek çocuklarda olduğu kadar anne sütü ve biberonla beslenen bebeklerde de eşit derecede yaygındır. Bu yoğun çığlıklar, bir çocuğun yaşamının ikinci ve üçüncü aylarında zirveye ulaşır, ancak kolik durana kadar geçen süre çocuktan çocuğa değişir. Kolik genellikle bebek yaklaşık 6 aylıkken geçer.kolik nedir, kolik neden olur, kolik ne demektir

Kolik neden olur?

Uzmanlar koliğe neyin neden olduğundan emin değiller, ancak bazı olası açıklamalar aşağıda verilmiştir:

Bebeğin sindirim sistemi gelişmeye devam ettiği için bebek bunu ağlayarak ifade edebilir ve bu da rahatsızlığa neden olur.

Reflü bir çocuk için zahmetli olabilir.

Bebeğin gazı var ve bu ekstra gaz rahatsız edici olabilir.

Yenidoğanlar gün boyunca çok fazla uyarana maruz kalabilir ve tüm bu yeni bilgileri işleyemedikleri zaman ağlayabilirler.

Bazı araştırmalar, gıda alerjilerinin (bir bebeğin anne sütüne veya formül mamaya maruz kaldığı alerjenler) veya sigara dumanına maruz kalmanın koliklere neden olabileceğini düşündürmektedir.

kolik semptomlar

Yenidoğanın gelişimi hakkında endişelenmek ve kolik ile normal ağlama arasındaki farkı bilmek istemek doğaldır. Çocuğunuzun kolik olduğundan şüpheleniyorsanız, aşağıdaki olası kolik belirtilerini kontrol edebilirsiniz:

Bacakları uzatır veya midenin üzerine çeker

Ağlarken yay gibi geri çekilir

Ağlarken kollarını ve bacaklarını salla

ağlarken kızarır

Ağlarken yumruklarını sıkar

Bazen acıyormuş gibi hissettiriyor

Karnı şişmiş ve çok gazı var. Bu kolik semptom, ağlayan bebeklerin çok fazla hava yutmasından veya beslendikten sonra yeterince gaz vermemesinden kaynaklanabilir.

Ergenlik Evreleri ve Yaklaşımları

Yaşanılması gereken doğal bir süreç olan ergenlik, genellikle herhangi bir klinik bulgu vermeden sonlanabilmektedir. Bazı durumlarda bireysel faktörlere, aile gelişimine ve sosyal durumlara bağlı olarak ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Negatif faktörler birleştirildiğinde kimliğin karıştırılması da görülebilir. Bu çalkantılı dönemi sorunsuz atlatmak için anne babalara büyük sorumluluk düşüyor. Ergenin önceliklerine ve gereksinimlerine özen göstermek, bu süreçteki doğal, fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve sosyal gelişim aşamalarının farkında olmak, ebeveynlerin birincil sorumluluklarından biridir. Kontrollü disiplin anlayışı ve esnek olmayan kurallar ile savunucu, tutarlı ve kabullenici yaklaşımlar doğru tutum olacaktır.ergenlik evreleri, ergenlik evreleri ve ergenlere yaklaşım, ergenlere nasıl davranılmalı

Birçok teoride bu hassas dönem üç alt döneme ayrılır.

  1. Erken ergenlik (12-14 yaş)

Erken ergenlik, hormonal sistemin aktif hale gelmesi ve dalgalanması ile başlar. Bu değişime paralel olarak fiziksel ve zihinsel değişimler de hızlanıyor. Özellikle vücuttaki ani değişiklikler bu dönemin en acil sorunu haline gelir. Hormonlardaki değişiklikler de beyni doğrudan etkiler ve duygularda, davranışlarda ve bilişsel işlevlerde önemli değişiklikler başlar. Gençlerin ebeveynleri ile çatışma olasılığı daha yüksektir, otoriteyi görmezden gelme ve sınırlarını test etme olasılıkları daha yüksek olabilir. Kimlik ve aidiyet sorunları ön plana çıkıyor. Zaman algısında bir değişiklik var. Kendini daha sıkışmış hissedebilir ve beklemekte zorlanabilir. Bazen beklenmedik çocukça davranışlar sergileyebilir. Ailesinden çok arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyor. Bu arkadaş gruplarında gençler birbirlerine çok yoğun geri bildirimlerde bulunabilirler. Cinsel roller, dini ve felsefi faaliyetler etkileşim içinde zihinsel olarak test edilir. Gençler odalarında yalnız olmayı ve evde müzik dinlemeyi daha çok sevmeye başlıyorlar. Cinsel fanteziler ve rüyalar ortaya çıkar. Erken ergenliğin sonunda, cinsel dürtüler çok yoğun hale gelebilir. Riskli arayışlara olan ilgisi artıyor. Sigara içmeyi veya psikoaktif maddeler kullanmayı deneyebilir. Öfkeli ve kırgın bir ruh hali içinde olduğu sık sık görülebilir.

Anne baba nasıl davranmalı?

Ebeveynler, gençleriyle çatışmalardan kaçınmalı ve davranışlarını mahremiyetlerine, kişiliklerine ve tarzlarına değer verdiklerini göstermelidir. Arkadaş ilişkileri kabul edilmeli ve desteklenmeli, gencin kendini sevmesi ve kendisinden memnun olması için eleştirmek yerine, sevildiğini hissettirmesi ve sözlü olarak ifade etmesi sağlanmalıdır.

  1. Ortalama ergenlik (14-17 yaş)

Orta ergenlik, bir gencin yavaş yavaş bu değişime alıştığı dönemdir. Artan cinsel dürtü ve öfkesini kontrol etmenin yollarını bulmaya başlar. Bu dürtüler onun kimlik aramasına ve kendini ve sınırlarını ortaya çıkarmak için çeşitli girişimlerde bulunmasına yardımcı olur. Bu denemeler nedeniyle, onun huzursuz olması, dengesiz davranışlar sergilemesi normaldir. Hemen hemen her konuda görüşü her gün değişebilir. Daha bağımsız olmak istiyor; arkadaşlarıyla ve rol modelleriyle daha fazla zaman geçirme eğilimindedir. Kişiliğin oluşumu için, diğer bir deyişle kendi öznel dünya görüşünün ve değer yargılarının oluşumunda ve ayrıca önceliklerin belirlenmesinde gerekli olan testler, genç bir insanda tutarsız ve dengesiz bir imaja neden olabilir. Bazen tüm bu konularda ebeveynlerle çatışma çok keskin olabilir. Gençler her şeye karşı ve karşı görünebilir. Bu çatışmaların merkezinde bireyselleşme arzusu yatar.

Anne baba nasıl davranmalı?

Ebeveynlerin, gencin fikrini almaları ve onların fikirlerine değer verdiklerini göstermeleri gerekir. İlgi alanlarını ve yaptıkları seçimleri desteklemek özgüvenlerini artıracaktır. Öte yandan, yardım istemeleri durumunda karşı cinsle olası ilişkiler konusunda farkındalık yaratmaya özen gösterilmelidir.

  1. Geç ergenlik (17-19 yaş)

Geç ergenlik, bir gencin hormonlar tarafından değiştirilen ve dolayısıyla duygusal ve dürtüsel hale gelen vücuduna ve beynine alıştığı dönemdir. Bu, büyümenin ve değişimin yavaşladığı bir dönemdir. Dürtülerini beklenti içinde tutmayı veya sosyal ve kültürel beklentilere uygun yöntemler kullanarak onları eyleme dönüştürmeyi öğrenir. Cinsel deneyimler karşı cinsten akranlarla başlar. Bilişsel gelişime bağlı olmakla birlikte soyut kavramlar daha iyi anlaşılır hale gelir.. Dürtüler, duygular ve düşünceler anlamlı bir bütün içinde yerlerini bulabilirler. Başka bir deyişle, kimlik ve görüşler içsel bir tutarlılık kazanır; yavaş yavaş stabilize olur. Cinsiyet kimliği, akademik beklentiler, yaşam amacı daha anlamlı hale gelir. Bir gencin kendi sınırlarını keşfetmeye başlaması, neyi iyi yapabileceğini ve hangi alanlarda yetkin olmadığını fark etmesi, ergenliğin sonunun habercisidir.

Anne baba nasıl davranmalı?

Anneler ve babalar, gençleriyle gelecekle ilgili düşünceleri hakkında sohbet edebilir ve destek beklerken fikirlerine fazla karışmazlar; fikirlerinin ve çözümlerinin artılarını ve eksilerini vurgulamaya yardımcı olur.

Tüp Bebek Tedavisi ve Geleceği

Tüp bebek tedavisinde her gün farklı değişiklikler oluyor. Mevcut araştırmalar, kök hücrelerden yumurta ve sperm elde etmenin yanı sıra yaşlı kadınlar için tedavileri de içermektedir. Uluslararası çevrelerde ve çeşitli platformlarda yürütülen araştırma ve geliştirme çalışmaları, tüp bebek tedavisinde yeni perspektifler açmayı amaçlamaktadır. Ancak, çoğu uygulanması gereken çeşitli aşamalarda olan bu tedaviler için en az on yıllık bir süreden bahsediliyor.tüp bebek tedavisi, tüp bebek tedavisi yapımı, tüp bebek tedavisi faydaları

Kök hücre araştırmasının hangi aşamasında?

Kök hücrelerden yumurta ve sperm ekstraksiyonu, modern dünyada en yoğun olarak çalışılan konulardan biridir. İnfertilite sorunlarının% 80’i modern teknolojilerin yardımıyla yani tüp bebek tedavisi veya mikroenjeksiyon gibi uygulamalarla çözülmektedir. Ancak erken menopoz ve yaşlılık gibi nedenlerle kadınların yumurtaları yoktur ve sayıları az olabilir. Ayrıca erkeklerde önceki hastalık veya radyasyona maruz kalma sonucu sperm hücreleri bulunmayabilir. Günümüz tıbbı bu durumlara çözüm bulamamaktadır. Yumurta ve spermlerin nakli yurtdışında yapılsa da ülkemizde yasa dışıdır. Bu hastalar için kök hücrelerden kendi DNA’ları ile sperm veya yumurta almak günün sırasıdır. Ancak bu yöntemler uzun süredir çalışılsa da henüz çok fazla ilerleme kaydedilmemiştir.

Kök hücrelerden yumurta veya sperm elde etmenin olumlu veya olumsuz yönleri var mı?

 Yöntem henüz uygulanmadığından, sonuçları hakkında kesin verilere sahip değiliz, ancak bazı tahminler var. Ancak çok dikkatli yapılması gereken işlemler, çünkü DNA denen alanda yapılabilecek ve insan genlerinin kodlarının yazıldığı küçük hatalar, doğanın doğal seleksiyonunu etkileyebilecek ciddi kalıtsal hastalıklara neden olabiliyor.

Kök hücre araştırmaları başka hangi alanlarda devam ediyor?

 Sorun günümüzde çözülemeyen rahim mukozasının kalınlaşması değil, rahim içindeki yetersizliği ve ciddi yapışıklıkları, gebe kalmayı zorlaştırmakta ve hastalarda düşüklere neden olmaktadır. Kök hücrelerin rahim duvarına yerleştirilmesine dayanan bir yöntemle kök hücrelerden sağlıklı bir rahim zarı elde edilmeye çalışılır. Ayrıca rahim miyomları, sezaryen ameliyatları ve düşükler yoluyla bulaşan enfeksiyonlar rahim zarının aşırı incelmesine ve yapışıklıklara neden olur. Tedavide; Ameliyatla rahim zarının açılması gereken yer açılır ve hastanın kemik iliğinden alınan kök hücreler bu yere ekilir. Bulundukları yerde rahim hücrelerine dönüşen bu hücreler yıpranma ve yıpranmayı onarırlar. Ancak bu yöntem deneysel aşamada da kullanılmaktadır.

Bu sorunun toplumdaki yaygınlığı nedir?

 Bu sorun çocuksuz kadınların% 5’inde görülmektedir. Rahim çeperi cerrahi olarak açılsa da sonraki aşamalarda çok az başarı vardır. Ancak kök hücrelerle rahim zarı oluşturma girişimleri başarılı olursa bu grup için çözüm bulunabileceğine inanılmaktadır. Bazı hastalara uygulanan bu işlem öncelikle faydalı olduğu için önümüzdeki birkaç yıl içinde daha yoğun kullanılacağı tahmin edilmektedir.

Çocuklarda Fıtık Belirtisi ve Tedavisi

Bir iç organın genellikle bulunduğu vücut bölgesindeki zayıf bir noktadan çıkması olarak tanımlanan fıtık, toplumda oldukça yaygındır. Bel ve boyun fıtıkları yetişkinlerde yaşam kalitesini düşürüp ağrıya neden olurken, karın ve kasık fıtıkları en çok çocuklarda görülür. Karın organlarının karın duvarının zayıf noktasından çıkmasına fıtık denir. En sık görülen çocukluk çağı fıtıkları kasık fıtıkları (kasık fıtıkları), göbek fıtıkları ve göbeğin hemen yukarısında karın orta hattı boyunca görülebilen epigastrik fıtıklardır.çocuk fıtığı, çocuklarda fıtık belirtisi, çocuklarda fıtık tedavisi

Tüm sağlıklı çocukların yaklaşık yüzde 1-3’ünde kasık fıtığı vardır. Prematüre bebeklerde bu rakam yaklaşık 10 kat daha fazladır. Aynı şekilde erkeklerde kızlara göre 10 kat daha yaygındır. Kasık fıtıklarının yüzde 60’ı sağda, yüzde 30’u solda ve yaklaşık yüzde 10’u iki taraflıdır. Bir yaşın altında sağ kasık fıtığı olan çocukların yaklaşık yüzde 20’sinde sol kasık fıtığı varken, sol kasık fıtığı olan çocukların yüzde 60-70’inde de sağ kasık fıtığı vardır.

Bu nedenle sol kasık fıtığı olan bir yaş altı çocukların tek seansta sağ kasık fıtığı varlığı açısından muayene edilmesi önerilir. Çocuklarda kasık fıtıkları dolaylı olarak belirlenir. Yani kasık bölgesinde dolaylı fıtıklarla yani çocuklarda kas ve fasya tüneli olduğunu düşünürseniz, karın organları tünelin üst ucundan girip alt uçtan çıkmaktadır. Yetişkin fıtıkların çoğu düz fıtıklardır. Yani karın içi organlar tünele güçsüz bir şekilde girerek tünelin vücuda bakan alt duvarında açılır ve alt ucundan çıkar.

Çocuk fıtıklarında, zayıf bir duvar yetişkinlerde olduğu gibi sıva veya dikiş ile düzeltilemez. Çocuklarda küçük ve hassas dokular ve bir soğan zarı kadar ince olabilen fıtık kesesinden testis ve sperm kanalına giden damarların çıkışı düşünüldüğünde operasyonun önemi ve hassasiyeti ön plana çıkmaktadır. Unutulmamalıdır ki çocuklukta indirekt fıtık geçiren bir çocukta yetişkinlikte direkt fıtık gelişebilir.

Semptomlar

Fıtıklar genellikle genetik bir yatkınlıkla ilişkilendirilse de tıp dilinde processus vaginalis olarak bilinen bir yapının eksik kapanması nedeniyle de ortaya çıkabilir. Kasıkta şişlik veya çıkık olduğunda, özellikle kasık fıtığı için muayene edilen bir çocuk ağladığında, güldüğünde veya öksürdüğünde fıtık fark edilir hale gelir. Kasık fıtığı genellikle anne tarafından bebeğin bezini değiştirirken fark edilebilir. Daha küçük fıtıklar, bir doktor muayenesinden sonra veya bir ultrason muayenesinden sonra ortaya çıkar. Çocuklarda kasık fıtıklarını anlamak için doktor muayenesi yeterlidir.

Fıtıklar genellikle manuel muayeneden sonra kolayca tespit edilir. Göbek fıtıkları ile karın ön duvarının tam olarak kapanmaması sonucu ortaya çıkar. Karın duvarının gelişmesiyle bu kapanma kendiliğinden gerçekleşir. Ağlarken veya zorlarken oluşan şişlik, bebek sakinleştiğinde normale döner. Çocuklarda fıtık nedeniyle oluşan bağırsak sıkışmasına “çimdikleme fıtığı” denir. Göbek fıtıkları, bebek geliştikçe kendiliğinden düzelebilir.

Teşhis yöntemleri

Kasık fıtığı genellikle anne tarafından bebeğin bezini değiştirirken fark edilebilir. Daha küçük fıtıklar, bir doktor muayenesinden sonra veya bir ultrason muayenesinden sonra ortaya çıkar. Çocuklarda kasık fıtığının ne olduğunu anlamak için doktor muayenesi yeterlidir. Fıtıklar genellikle manuel muayeneden sonra kolayca tespit edilir.

Çocuklarda kasıkta bir şişlik açıkça görülebiliyorsa, organların karın boşluğuna itilmesi ile fıtık varlığı kolayca teşhis edilebilir. Şok veya boğulma gibi bir durumdan şüpheleniliyorsa bunu yapmak için ultrasonun kullanılabileceği bilinmektedir.

Fıtıklarda bağırsak fıtık kesesine geçer. Kızlarda bu durum yumurtalık fıtık kesesine girdiğinde de ortaya çıkabilir. Kızlarda fıtığın tedavisi için genellikle ameliyat gerekir.

Tedavi yöntemleri

Göbek fıtıklarının tedavisinde birçok yaygın hata vardır. Geçmişte göbek deliğindeki tümörlerin üzerine pamuklu madeni para yapıştırma gibi teknikler kullanılmış, ancak bu tür işlemlerin iyileşme sürecini hızlandırmadığı görülmüştür. Daha fazla doku hasarı meydana gelebildiği için bu uygulamalar artık yapılmamaktadır, bu da dış basınç nedeniyle aralarına sıkışabilir ”diyor. Teşhis konulduktan sonra operasyon en kısa sürede ve hastanın sağlığı izin verir vermez yapılmalıdır. Ayakta tedavi prosedürü olarak adlandırılan bu prosedür, hastanede kalmayı gerektirmez.

Hasta sabah geldiği operasyondan sonra yeterli zaman geçirildikten ve beslenmesi takip edildikten sonra aynı gün taburcu edilebilir. Kasık bölgesinde küçük bir kesi ile cerrahi müdahale yapılır, karın içinden uzanan fıtık kesesi testis ve seminal kanala giden damarlardan olabildiğince doğru bir şekilde ayrılır ve karın boşluğuna en yakın noktadan bağlanır. yer. Kesi alanı daha sonra estetik olarak dikilir ve su geçirmez bir bandajla kapatılır. İki yaşından sonra da devam eden göbek fıtıklarında cerrahi tedavi gerekir. Fıtık kesesinin göbek hattından çıkarılmasıyla açık karın duvarının restorasyonu ayakta tedavi bazında yapılır. Genellikle üst karın bölgesinde orta hat boyunca görülen epigastrik fıtıklar zamanla kaybolmaz. Bu nedenle tanı konulduktan sonra cerrahi onarım gereklidir.

Bebeklerde ishal neden olur, nasıl geçer?

Dünyada her yıl yaklaşık 5 milyon insanın ishalden öldüğünü ve bunların% 80’inin bebek olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan, özellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde çocukların yaklaşık% 15’i ishal nedeniyle 3 yaşından önce ölmekte ve ishal bu ülkelerde yaşamı tehdit eden ciddi sorunlardan biridir. Düzgün beslenemeyen bebeklerde bu sağlık sorununun daha yaygın ve daha ciddi olduğu söylenebilir. Bu nedenle, bir çocukta ishal ile ilgili sorunları önlemek için sağlıklı bir diyet yemelisiniz ve her durumda çocuğu ishal belirtileri açısından izlemelisiniz.bebeklerde ishal nedenleri, bebekler neden ishal olur, bebek ishalini geçirme

Bebeklerde ishal nasıl durdurulur?

Sadece emziren 6 aylıktan küçük bir bebekte ishal ortaya çıkarsa daha sık emzirme yapılmalıdır. Besin takviyesi henüz değiştirilmemiş olsa bile, bebeğinize kaynamış, soğutulmuş ılık su verebilir ve ishal sorununu durdurmak için susuz kalabilirsiniz.

Bebek besleniyorsa, her sulu dışkıdan sonra bol sıvı verin. 2 yaşın altındaki çocuklar için 1 bardak çay yeterlidir ve 2 yaşın üzerindeki çocuklar için – 1 bardak sıvı.

Besin takviyesi alan bebeklerin çorba, yoğurt, taze sıkılmış meyve suyu (şeftali, elma, havuç) gibi besinleri tüketmesi de önemlidir.

İshal sorunu olan bebeklerde normal dışkı kıvamından sonra bile 2 hafta sıvı alımına dikkat edilmeli, bebek günde 6 defa sık ve kısa aralıklarla beslenmelidir.

Bebeklerde ishalin rengine bakılmaksızın, eğer sulu dışkı 3 günden fazla sürüyorsa, ishal ile birlikte kan veya koyu lekeler gözlenmişse ve kusma problemleri varsa, derhal tıbbi yardım gereklidir.

Bebeklerde ishale ne sebep olur?

Bebeklerde ishalin en önemli nedenleri yeme bozuklukları, bağırsak enfeksiyonları, gıda zehirlenmesi, antibiyotik kullanımı ve alerjik nedenlerdir.

Özellikle bebeklerde beslenme yaş ve ihtiyaca yönelik değilse ishal sorununa neden olabilir. Bebeklerde aşırı beslenme, yaşlarına uygun olmayan yiyecekler yemek ve tamamlayıcı yiyeceklere geçiş ishalin başlıca nedenleridir.

Antibiyotik kullanımının neden olduğu ishal, bebeklerde sık görülen semptomlardan biridir. Çocuğunuza herhangi bir nedenle antibiyotik tedavisi veriliyorsa, tedavi süreci hakkında doktordan bilgi almalı ve kritik ishal semptomlarını izlemelisiniz.

İlaçsız Tüp Bebek Tedavileri

Her çiftin hayalini kurduğu bebek sahibi olması, kimi zaman bazı nedenlerden dolayı mümkün olamıyor. Anne veya babadan kaynaklı sıkıntıların olması bu süreci biraz daha zorlaştırıyor. Gelişen tıp teknolojisi artık bu tip sorunların da önüne geçerek çok ciddi bir sorun olmadığı durumlarda neredeyse herkesi çocuk sahibi yapmayı planlıyor. İlk olarak ortaya çıkan tüp bebek tedavisinde anne adayından alınacak yumurtalıklara belli bir süre ilaç tedavisi uygulanıyor ve yumurtalıkların belli bir boyuta gelmesi sağlanıyor ardından anestezi uygulanarak cerrahi bir işlem ile bu yumartalar toplanıp bekletiliyor. Baba adayından önceden alınmış spermler ile yumurtalıklar birleştiriliyor ve döllenme işlemi gerçekleştiriliyor. Belli bir boyuta  gelen yumurtalıkları anne rahmine yerleştirilmesiyle işlem sona eriyor.tüp bebek tedavisi, ilaçsız tüp bebek tedavisi, tüp bebek tedavisi yöntemleri

Bu tip yapılan tüp bebek işlemlerinde polistik over hastalarının hayatlarının ciddi anlamda sorun olduğu yapılan ve denenmiş yöntemler ile ortaya çıkıyor. Ayrıca yumurtalıkları geliştirmek için uygulanan ilaçlar hastada da yan etkilere neden olabiliyor.  Üstelik tedavinin ücreti baya pahalı rakamlara ulaştığı için son zamanlarda başarı oranı yüksek olan In-Vitro Maturasyon (IVM) tekniği yani ilaçsız tüp bebek yöntemi uygulanmaktadır. Normal tüp bebekten farkı ise yumurtalıklara hiçbir ilaç verilmeden direkt olarak toplanıp dışarıda belli boyuta gelmesi sağlanıp döllenme işleminin gerçekleştiriliyor olmasıdır. Fiyatının da makul olması  IMV tekniğine talepleri artırıyor. IMV tekniği özellikle polistik over hastalıklarında ciddi bir başarı sağlaması bu tekniğe hastaların taleplerini artırıyor. Böylece çocuk sahibi olmak isteyen kadınların yumurtalıklarına yan etkili ilaçlar uygulanmayacak ve oluşacak yan etkilerin önüne geçilecektir.

IMV tekniği polistik overli hastalara uygulanan yöntemler ile ortaya çıkmıştır ve gün geçtikçe geliştirilmektedir. Özellikle  hastanın yaşı ilerledikçe gebelik şansının azalması bu teknikle yapılan çalışmalarda daha kolay gebe kalmasını sağlamaktadır.  Tüm hastalara rahatlıkla  uygulanabilen tüp bebek tedavileri herkesin bebek sahibi olmasını amaçlamaktadır. IMV tekniğinin henüz yeni ortaya çıkmış olması bu alandaki başarıların daha yeni olduğunu ve geliştirilebilir nitelikte olduğunu gösterilmektedir. Normal tüp bebek yönteminin yarı fiyatı kadar olması en büyük tercihler sebepleri arasında yer almaktadır.  İlaçsız olarak uygulandığı için kadınların hormonlarının düzenli çalışmasını sağlamaktadır. Diğer tedavi yöntemine göre sürenin de kısa olması fazla vakit kaybetmeden başka bir yönteme geçmeyi mümkün kılmaktır.

Hamilelik Dönemlerinde Yapılması Gereken Faktörler Nelerdir?

Bilindiği üzere bayanların en fazla merak ettiği önemli konulardan biri de hamilelik dönemlerinde nelere dikkat edilmesi gerektiği konusudur. Özellikle de yeni hamile olan bayanların çokça merak ettiği bu önemli konu hakkında yazımızda hem sizlere ve hem de merak eden bayanlar için detaylı olarak bilgiler sunmaya çalışacağız. Erkeklerde bazı hassas dönemler olduğu gibi bayanlarda da bazı hassas dönemler bulunmaktadır. Bayanların en hassas dönemlerinden biri de hiç kuşkusuz hamilelik zamanı adını alan dönemdir.Hamilelik,Hamilelikzamanı,Hamileyken dikkat edilenlerhamilelikte yapılması gerekenler, hamilelik döneminde yapılabilecekler, hamilelik anında neler yapılabilir

İnternet dünyasında da sıkça üzerinde durulan bu önemli konu hakkında kadın doğum uzmanları birçok önemli açıklamalar yapmakta ve bu sayede hamilelik dönemini yaşayan bayanların bu hassas dönemlerde daha dikkatli olmasını amaçlamaktadır. Uzmanlar hamileyken dikkat edilenler adını alan birçok seminerler de düzenlemekte ve yine bu sayede bayanların hamilelik dönemleri hakkında ve hamileyken dikkat edilenler  hakkında detaylı olarak bilgiler sunmaktadırlar. Hamilelik zamanında bayanların yapması gereken ilk faktörlerden biri beslenme konusudur. Özellikle kendi sağlığı ve dünyaya gelecek olan bebeğin genel sağlığı açısından dengeli beslenmeli ve bununla birlikte uzman kontrolünde beslenmelidir. Bayanların hamilelik dönemlerinde dikkat etmesi gereken bir diğer faktör ise hamilelik dönemi boyunca bol giysileri tercih etmesidir. Uzmanların da dikkatle vurgulamasına rağmen malesef ki günümüzde birçok bayanlar konu önemli konuya yeteri kadar önem vermemekte ve hatta hamilelik dönemleri boyunca bol ve rahat giysileri giymekten kaçınmaktadırlar. Gerek anne adayı ve gerekse de doğacak bebeğin genel sağlının açısından son derece önemli bir konuya dikkat etmeyen birçok anne adayları malesef ki hamilelik dönemleri boyunca çeşitli sıkıntılar yaşayabilmektedirler.

Anne adaylarının hamilelik zamanlarında dikkat etmesi gereken önemli hususlardan biri de sigara konusudur. Anne adayları normal yaşantılarında asla bu zararlı maddeyi içmemesi gerektiği gibi hamilelik zamanlarında da sigaraya asla yaklaşmamalı ve hatta mümkünse sigara içilen mekanlarda dahi durmamaya özen göstermelidir. Bununla birlikte anne adaylarının hamilelik dönemlerinde en fazla dikkat etmesi gereken bir diğer konu ise stres faktörüdür. Özellikle hamilelik dönemlerinde anne adaylarının korkulu rüyası haline gelen stres faktörü hakkında uzmanlar anne adaylarını uyarmakta ve mümkün olduğu kadar bu hassas dönemlerde anne adaylarının yalnız kalmamaya dikkat etmeleri gerektiğinin altını önemle çizmektedirler

5 Aylık Bebek Beslenmesi

Gelişimi, kilo alımı normal ise ve anne sütü yeterliyse bebekler 4-6 aylar arasında da anne sütüyle beslenmelidir. 5. ay bebek beslenmesinde anne sütüne devam edilir.  Anne bebeğini ek gıdalara başlasa dahi sütten kesmeyi düşünmemelidir.

Çünkü emzirmenin bebeğe bir çok faydası olduğu gibi anneye de faydası vardır. Örneğin annenin doğumda aldığı kiloları kolay vermesi açısından emzirme oldukça faydalıdır.

Annesini yeterince emen bir bebek bir çok hastalığa bağışıklık kazanılar. Bu nedenle yeterince anne sütü alan bir bebek almayanlara göre daha az hastalık sıkıntısı çekerler.bebek beslenmesi, 5 aylık bebek nasıl beslenir, bebekler nasıl beslenir5 aylık bebek beslenmesinde anneler eğer Anne sütünün bebeğe yetmediği düşüncesinde islerek gıdaya başlayabilirler, ancak yine de bir doktor tavsiye almak uygun olacaktır.

Eğer bebeğin kilo alımı düzgünse, günde altı kere altını ıslatıyorsa yeterli besleniyor demektir. Bu amaçla anne mümkünse evde değilse mutlaka bir sağlık ocağında bebeğinin düzenli olarak boy ve kilosunu ölçtürmeli ve bir gelişim geriliği olup olmadığını kontrol ettirmelidir.

Eğer anne çalışıyorsa anne sütünü dolapta saklayabilir ve kaynatmadan sadece ılımasını sağlayarak biberonla bebeklerine verebilirler.

Anne sütü  oda sıcaklığında 8 saat

Buzdolabında 24 saat

Buzlukta 6 ay saklanabilir.

5 aylık bir bebek haftada 150-200 gram arası kilo almalı ( bu ayda 600-800 grama denk gelir)

5 aylık bir bebek en az 5 kg ile 7,5 kg arasında olmalıdır.

Bebeğin 5. ayını doldurduğunda doğumdan itibaren alması gereken kilo (x + 3500 gram), yani doğum kilosunun 3,5 kilo fazlası olmalıdır. Örneğin 4 kilo doğan bir bebek yaklaşık  7,5 kiloya ulaşmalıdır.Bu rakam küçük oynamalar gösterebilir.

Emzik Kullanımının Zararları Var Mı?

Bebekler için hazırlanmış olan emzikler onların emme reflekslerini kullanmalarını sağlamakta ve böylelikle bazen anne karnında bile parmaklarını emmeye başlayan bebeklerimizin kendilerini rahatlatmalarını sağlıyor denilebilir. Zira bu emme refleksinin annenin göğüs ucuna benzer bir emzikle yapılması ile bebeğin kendisini güvende hissetmesine yardımcı olmaktadır ve bunun yanında parmaklarını da emmesine engel olarak onu pek çok zararlı organizmadan koruyabilmektedir.emzik kullanımının zararları, çocuklarda emzik kullanımı, çocuklarda emzik kullanmanın zararı

Yapılan araştırmalar sonucunda emziklerin bebeklerin gerek ruhsal olarak rahatlamalarına yardımcı olduğunu gerekse de ani bebek ölüm sendromu adı verilen sendromdan onları koruduğunu bizlere göstermektedir. Dolayısıyla emziğin yalnızca zararları değil faydaları da bulunuyor ancak ailelerin bu konuda yaptıkları hataların başında emziğin faydaları sebebiyle onu bırakmamaları yer almaktadır. Zira emziğin bebeği susturması ya da kolay uyutması ve ya sakinleştirmesi gibi pek çok anne baba için vazgeçilemez bir lüks olarak görülüyor fakat emzik kullanımının ilerleyen yaşlarda da devam etmesi maalesef ağız ile damak gelişimi sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Emziğin zararları içerisinde sağlık açısından en dikkat çekeni ise bazı bebeklerin emziğe bir defa alıştıktan sonra artık anne sütü içmeyi kesmeleridir. Çünkü emziklerin yapısına alışan bebekler bir süre sonra gerçek göğüs ucunu yadırgayabiliyor ve böylelikle ikisi arasındaki farkı anlayarak anneyi emmeyi bırakabilirler. Bu durum ise maalesef onların gereken pek çok besin maddesinden ve özellikle anne sütünün koruyuculuğundan mahrum kalmalarına neden olmaktadır.

Bazı durumlarda bebeklerin emzikle uyumaya fazla alışmaları ve emzikleri uykuda ağızlarından düşerse uyanmalarına ve ya uykuya dalamamalarına sebep olmaktadır. Özellikle emziği yanınıza almayı unuttuğunuz zamanlarda bir türlü uyumaması sizi oldukça uğraştırabilir. Bazı araştırma sonuçları ise bilhassa ilk altı aydan sonra emzik kullanılmasının kulak iltihabı gibi sonuçlar doğurabileceğini de göstermektedir. Dişlerin çıkmasının ardından emzik kullanmaya devam edilmesi ise çene yapısının bozulmasına neden olarak bebeğinizin bozuk dişlere sahip olması gibi negatif sonuçlar doğurabilir. Doktorlar iki yaşına kadar emzik emmesi müsaade edilen çocukların bu yaştan sonra artık emziği bırakmaları gerektiğini belirtiyor. Aksi taktirde ağız yapısı bozuklukları, çene hizasının bozulması ve iltihaplar gibi fiziksel sorunlar ortaya çıkabilmektedir.

Normal Doğum Sancısı İle Suni Sancı Arasındaki Farklar

Gebelik süresi yaklaşık olarak 9 ay 10 gün süren bir dönemdir. 40 haftayı tamamlayan bir süreç olmasına rağmen bazı gebeliklerde süre uzayıp kısalabilir. Anne adayları için çok heyecanlı bir süreçken bu heyecan doğum yaklaşmasına yakın daha da çoğalmaktadır. Doğum süreci başladığında bebeğin ve annenin durumuna göre doğum, normal ya da sezeryan olabilir. Bebek rahime düşüp açılma oluyorsa bu süreç normal doğum olduğunu gösterir. Ancak bazı durumlarda bebek ve anne için ters giden durumlar yaşanır. Bu durumda da doktorunda önerisi ile gebelik sezaryen ile olur. Bazen beklenen süreden önce bebek rahim yoluna girer. Ve suyun gelmesi, kan gelmesi (nişan) gibi belirtiler ve sık sık gelen şiddetli ağrılar bebeğin doğum kanalına girdiğini gösterir. Ve doğum gerçekleşir. Bazen de günü dolduğu halde gelmeyen doğum sancısı olabilir. Bu durumda gebeye suni sancı verilerek doğum gerçekleştirilir. Her iki doğumda da normal doğumdur. Ancak biri normal olarak kendiliğinden gelen sancılarla olur diğeri ise suni sancı verilerek yapay doğum ile olur.normal sancı, doğum sancısı, doğum sancısı hissi

Normal Sancı ve Suni Sancının Farkları

Kasılmaların sertliği ve süresinde suni sancıda daha çok kasılma ve daha sert ve uzun sürer.

İki kasılma arasında geçen süre de ise normal sancıda kasılmalar bir dakika bir gelirken suni sancı da iki kasılma arasında ki süre anlaşılamaz ve sürekli devam eder.

Başından sonuna kadar gerçekleşen doğum süresinde normal doğumda sancı kendiliğinden gelir, önce düşük aralıklarda ve düşük ağrılarla gelir ağrı daha da şiddetlenir. Daha sık olmaya başlar. Ağrılar ve kasılmalar sıklaşarak bebek kendini iterek rahim yolundan çıkar ve normal doğum gerçekleşir. Suni sancı ile gelen bebek ise yapay sancıyla kısa sürede doğar ama sürekli ve yoğun kasılmalar ve ağrılar hiç durmadan bebek gelene kadar devam eder.

Suni doğumda verilen gebelerde sentetik sancının verilmesi doğumu doğallıktan çıkartır. Bu yüzden normal doğumun aksine suni sancının şiddeti normal sancının şiddetine göre daha çoktur ve uzundur.

Normal doğum sancısı doğal olarak bebeğin dünyaya gelmesini sağlarken, suni sancı bebeğin çeşitli sebeplerden ötürü yapay yollarla dünyaya gelmesini sağlar.