Yaşanılması gereken doğal bir süreç olan ergenlik, genellikle herhangi bir klinik bulgu vermeden sonlanabilmektedir. Bazı durumlarda bireysel faktörlere, aile gelişimine ve sosyal durumlara bağlı olarak ciddi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Negatif faktörler birleştirildiğinde kimliğin karıştırılması da görülebilir. Bu çalkantılı dönemi sorunsuz atlatmak için anne babalara büyük sorumluluk düşüyor. Ergenin önceliklerine ve gereksinimlerine özen göstermek, bu süreçteki doğal, fiziksel, zihinsel, duygusal, ruhsal ve sosyal gelişim aşamalarının farkında olmak, ebeveynlerin birincil sorumluluklarından biridir. Kontrollü disiplin anlayışı ve esnek olmayan kurallar ile savunucu, tutarlı ve kabullenici yaklaşımlar doğru tutum olacaktır.
Birçok teoride bu hassas dönem üç alt döneme ayrılır.
- Erken ergenlik (12-14 yaş)
Erken ergenlik, hormonal sistemin aktif hale gelmesi ve dalgalanması ile başlar. Bu değişime paralel olarak fiziksel ve zihinsel değişimler de hızlanıyor. Özellikle vücuttaki ani değişiklikler bu dönemin en acil sorunu haline gelir. Hormonlardaki değişiklikler de beyni doğrudan etkiler ve duygularda, davranışlarda ve bilişsel işlevlerde önemli değişiklikler başlar. Gençlerin ebeveynleri ile çatışma olasılığı daha yüksektir, otoriteyi görmezden gelme ve sınırlarını test etme olasılıkları daha yüksek olabilir. Kimlik ve aidiyet sorunları ön plana çıkıyor. Zaman algısında bir değişiklik var. Kendini daha sıkışmış hissedebilir ve beklemekte zorlanabilir. Bazen beklenmedik çocukça davranışlar sergileyebilir. Ailesinden çok arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyor. Bu arkadaş gruplarında gençler birbirlerine çok yoğun geri bildirimlerde bulunabilirler. Cinsel roller, dini ve felsefi faaliyetler etkileşim içinde zihinsel olarak test edilir. Gençler odalarında yalnız olmayı ve evde müzik dinlemeyi daha çok sevmeye başlıyorlar. Cinsel fanteziler ve rüyalar ortaya çıkar. Erken ergenliğin sonunda, cinsel dürtüler çok yoğun hale gelebilir. Riskli arayışlara olan ilgisi artıyor. Sigara içmeyi veya psikoaktif maddeler kullanmayı deneyebilir. Öfkeli ve kırgın bir ruh hali içinde olduğu sık sık görülebilir.
Anne baba nasıl davranmalı?
Ebeveynler, gençleriyle çatışmalardan kaçınmalı ve davranışlarını mahremiyetlerine, kişiliklerine ve tarzlarına değer verdiklerini göstermelidir. Arkadaş ilişkileri kabul edilmeli ve desteklenmeli, gencin kendini sevmesi ve kendisinden memnun olması için eleştirmek yerine, sevildiğini hissettirmesi ve sözlü olarak ifade etmesi sağlanmalıdır.
- Ortalama ergenlik (14-17 yaş)
Orta ergenlik, bir gencin yavaş yavaş bu değişime alıştığı dönemdir. Artan cinsel dürtü ve öfkesini kontrol etmenin yollarını bulmaya başlar. Bu dürtüler onun kimlik aramasına ve kendini ve sınırlarını ortaya çıkarmak için çeşitli girişimlerde bulunmasına yardımcı olur. Bu denemeler nedeniyle, onun huzursuz olması, dengesiz davranışlar sergilemesi normaldir. Hemen hemen her konuda görüşü her gün değişebilir. Daha bağımsız olmak istiyor; arkadaşlarıyla ve rol modelleriyle daha fazla zaman geçirme eğilimindedir. Kişiliğin oluşumu için, diğer bir deyişle kendi öznel dünya görüşünün ve değer yargılarının oluşumunda ve ayrıca önceliklerin belirlenmesinde gerekli olan testler, genç bir insanda tutarsız ve dengesiz bir imaja neden olabilir. Bazen tüm bu konularda ebeveynlerle çatışma çok keskin olabilir. Gençler her şeye karşı ve karşı görünebilir. Bu çatışmaların merkezinde bireyselleşme arzusu yatar.
Anne baba nasıl davranmalı?
Ebeveynlerin, gencin fikrini almaları ve onların fikirlerine değer verdiklerini göstermeleri gerekir. İlgi alanlarını ve yaptıkları seçimleri desteklemek özgüvenlerini artıracaktır. Öte yandan, yardım istemeleri durumunda karşı cinsle olası ilişkiler konusunda farkındalık yaratmaya özen gösterilmelidir.
- Geç ergenlik (17-19 yaş)
Geç ergenlik, bir gencin hormonlar tarafından değiştirilen ve dolayısıyla duygusal ve dürtüsel hale gelen vücuduna ve beynine alıştığı dönemdir. Bu, büyümenin ve değişimin yavaşladığı bir dönemdir. Dürtülerini beklenti içinde tutmayı veya sosyal ve kültürel beklentilere uygun yöntemler kullanarak onları eyleme dönüştürmeyi öğrenir. Cinsel deneyimler karşı cinsten akranlarla başlar. Bilişsel gelişime bağlı olmakla birlikte soyut kavramlar daha iyi anlaşılır hale gelir.. Dürtüler, duygular ve düşünceler anlamlı bir bütün içinde yerlerini bulabilirler. Başka bir deyişle, kimlik ve görüşler içsel bir tutarlılık kazanır; yavaş yavaş stabilize olur. Cinsiyet kimliği, akademik beklentiler, yaşam amacı daha anlamlı hale gelir. Bir gencin kendi sınırlarını keşfetmeye başlaması, neyi iyi yapabileceğini ve hangi alanlarda yetkin olmadığını fark etmesi, ergenliğin sonunun habercisidir.
Anne baba nasıl davranmalı?
Anneler ve babalar, gençleriyle gelecekle ilgili düşünceleri hakkında sohbet edebilir ve destek beklerken fikirlerine fazla karışmazlar; fikirlerinin ve çözümlerinin artılarını ve eksilerini vurgulamaya yardımcı olur.